İstanbul’un tarihi yarımadasında, Eminönü Balıkpazarı civarında yer alan Ahi Çelebi Camii, Osmanlı dönemi dini mimarisinin zarif örneklerinden biridir. Hem tarihî hem de kültürel açıdan önemli bir yapı olan bu cami, aynı zamanda ünlü seyyah Evliya Çelebi ile kurduğu manevi bağ ile de dikkat çeker.
Ahi Çelebi Kimdir?
Caminin banisi olan Ahi Çelebi, Osmanlı döneminde tanınmış bir hekimdir. Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid dönemlerinde saray hekimliği yapmış, halk arasında da büyük itibara sahip olmuştur. Adı, özellikle tıp alanındaki bilgisi ve ahlaki duruşuyla anılır. Yaptırdığı cami, onun hayırsever kişiliğinin bir yansımasıdır.
Ahi Çelebi Camii’nin Mimarisi
Camii ilk olarak 1480’li yıllarda inşa edilmiş, daha sonraki dönemlerde çeşitli onarımlar görmüştür.
-
Plan Özellikleri: Tek kubbeli klasik Osmanlı cami mimarisi örneklerindendir.
-
Konumu: Eminönü’ne inen yol üzerinde, balıkçıların arasında kalmış küçük ama etkileyici bir yapıdır.
-
Manevi Havası: İstanbul’un kalabalığı içinde bir huzur noktasıdır.
Evliya Çelebi ile Bağlantısı
Ahi Çelebi Camii’nin asıl ünü, ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anlattığı bir rüya ile artmıştır.
Evliya Çelebi gençlik yıllarında, hayatını değiştiren meşhur rüyasını burada gördüğünü söyler:
-
Bir gece Ahi Çelebi Camii’nde uykuya dalar.
-
Rüyasında Hz. Peygamber’i görür ve ondan şefaat diler.
-
Ancak heyecanla “Şefaat Ya Resulallah” demek isterken dil sürçmesiyle “Seyahat Ya Resulallah” der.
-
Bu dil sürçmesi, onun kaderini belirler ve ömrünü seyahatlere adayarak meşhur Seyahatname’yi kaleme almasına vesile olur.
Dolayısıyla Ahi Çelebi Camii, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda Türk edebiyatı ve kültür tarihi için bir dönüm noktası olarak da kabul edilir.
