Cerrahpaşa Camii, İstanbul’un tarihi yarımadasında, Osmanlı mimarisinin zarafetini ve dayanıklılığını yansıtan önemli bir eserdir. Bu cami, III. Mehmed devrinde 1598-1599 yılları arasında kısa bir süre sadrazamlık yapan Cerrah Mehmed Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Camii, Hassa Başmimarı Dâvud Ağa’nın yetkin ellerinde hayat bulmuş ve Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak günümüze ulaşmıştır.
İnşa Tarihi ve Mimari Özellikler
Cerrahpaşa Camii’nin inşa süreci, cami cümle kapısı üzerindeki Arapça kitâbede belirtildiği üzere 1002 (1593-94) yılında başlamış ve 1003 (1594-95) yılında tamamlanmıştır. Bu dönemde avlu duvarı dışında bulunan çeşmenin manzum kitâbesi de 1003 yılını işaret eder. Cami, altı pâyeli merkezî plan tipinin en başarılı örneklerindendir ve ana kubbe, sivri kemerler aracılığıyla altı pâyeye oturur. Kubbe baskısı, eksedralar üzerinden kemerlerle duvarlara aktarılmıştır. İstanbul Yedi Tepe‘den Kocamustafapaşa Tepesi’ nde bulunan bir camiidir.
Yangınlar ve Yeniden İnşalar
1070 (1660) yılında büyük bir yangında tamamen yanarak zarar gören cami, ertesi yıl yeniden tamir edilmiştir. Aynı yüzyılda Turhan Vâlide Sultan tarafından ihya edilmesi düşünülmüş, ancak sonradan bu plandan vazgeçilmiştir. 1782 yılında meydana gelen büyük yangında cami bir kez daha zarar görmüş, 1894’teki büyük İstanbul zelzelesinde minaresi ve son cemaat yeri kubbeleri tamamen yıkılmıştır. XX. yüzyılın başlarında minare taş külahlı ve farklı bir üslupta yeniden inşa edilmiş, ancak son cemaat yeri uzun yıllar sadece mermer sütunlarla ayakta kalmıştır. 1958’den itibaren cami tamir görmüş ve 1982’de son cemaat yeri kubbeleri ihya edilmiştir.
Külliye ve Diğer Yapılar
Cerrahpaşa Külliyesi, cami, medrese, hamam, türbe, şadırvan ve çeşmeden oluşmaktadır. Ancak günümüzde Aksaray-Kocamustafapaşa yolu, medrese ile külliyenin diğer binalarını birbirinden ayırmıştır. Medrese, klasik Osmanlı medresesi tipinde inşa edilmiştir ve bugün İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Tıp Tarihi Bilim Dalı Araştırma Merkezi ve Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Mimari Detaylar ve İç Mekanlar
Caminin kuzeyinde sekiz sütunun taşıdığı altı kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Minare, onaltıgen gövdesi, stalaktitli şerefesi ve şerefedeki şebekeli mermer korkuluklarıyla dikkat çeker. Cümle kapısı mukarnaslı nişlerle ve kitâbelerle süslenmiştir. Mihrap kısmı dışa taşkın olup, geometrik desenli bir mermer mozaik ile bezemelidir. Minber ise bitki motifleriyle süslenmiş ahşap bir yapıdır.
Türbe ve Şadırvan
Cerrah Mehmed Paşa’nın türbesi, caminin kuzeybatı köşesine yakın bir yerde, sekizgen plan üzerine inşa edilmiştir. Türbede Mehmed Paşa ve evladına ait üç ahşap sanduka bulunmaktadır. Avlunun kuzeybatısında ise onaltıgen planlı mermer bir şadırvan havuzu yer alır.
Cerrahpaşa Camii, Osmanlı mimarisinin zarif ve dayanıklı yapılarından biridir. Geçirdiği yangınlar ve depremler sonrası pek çok kez yeniden inşa edilmiş olan cami, bugün hâlâ ayakta durarak ziyaretçilerini tarih ve estetikle buluşturmaktadır. İstanbul’un bu kıymetli eseri, sadece ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda bir kültür ve tarih hazinesi olarak da büyük öneme sahiptir.