Dîvânu Lugâti’t-Türk, Türk dilinin ve kültürünün en önemli eserlerinden biridir. Kaşgarlı Mahmud tarafından 11. yüzyılda (1072-1074 yılları arasında) kaleme alınan bu eser, Türkçenin ilk sözlüğü ve dil bilgisi kitabı olarak kabul edilir.

Eserin Genel Özellikleri

  1. Yazılış Amacı:
    • Kaşgarlı Mahmud, bu eseri Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin ve sistemli bir dil olduğunu göstermek için yazmıştır.
    • Ayrıca, Türklerin İslam dünyasındaki önemini vurgulamak ve Türk kültürünü tanıtmak amacını taşır.
  2. İçerik:
    • Eser, bir sözlük olmanın yanı sıra Türklerin tarihi, coğrafyası, kültürü, gelenekleri ve folkloru hakkında zengin bilgiler içerir.
    • 7500’den fazla Türkçe kelime, Arapça açıklamalarla birlikte verilmiştir.
    • Türk boylarının lehçeleri, atasözleri, deyimleri, şiirleri ve destanlarından örnekler sunar.
  3. Dil ve Üslup:
    • Eser, Arapça olarak yazılmıştır. Türkçe kelimeler, Arapça karşılıkları ve açıklamalarıyla birlikte verilmiştir.
    • Türkçenin farklı lehçeleri ve ağızları hakkında bilgiler içerir.
  4. Harita:
    • Eserde, Türklerin yaşadığı coğrafyayı gösteren bir harita bulunur. Bu harita, İslam dünyasının en eski haritalarından biridir.

Eserin Bölümleri ve Yapısı

  • Sözlük Kısmı: Türkçe kelimeler, Arapça karşılıkları ve örnek cümlelerle açıklanmıştır.
  • Dil Bilgisi: Türkçenin gramer özellikleri, ekler, çekimler ve cümle yapısı hakkında bilgiler verilir.
  • Kültürel Bilgiler: Türk boylarının gelenekleri, inançları, yaşam tarzları ve folkloru hakkında detaylı bilgiler içerir.
  • Şiir ve Atasözleri: Türk şiirleri, atasözleri ve deyimleri örnek olarak kullanılmıştır.

Eserin Önemi

  1. Türk Dilinin İlk Sözlüğü: Dîvânu Lugâti’t-Türk, Türkçenin ilk sözlüğü ve dil bilgisi kitabıdır.
  2. Türk Kültürünün Kaynağı: Eser, Türklerin tarihi, coğrafyası, kültürü ve gelenekleri hakkında eşsiz bilgiler sunar.
  3. Türk Lehçelerinin Karşılaştırılması: Farklı Türk boylarının lehçeleri karşılaştırılarak dil bilimine önemli bir katkı sağlanmıştır.
  4. Türkçenin Korunması: Eser, Türkçenin 11. yüzyıldaki durumunu kayıt altına alarak dilin korunmasına büyük katkıda bulunmuştur.
  5. Tarih ve Coğrafya Bilgisi: Türklerin yaşadığı coğrafya ve tarih hakkında önemli bilgiler içerir.

Eserde Yer Alan Bazı Örnekler

  • Atasözleri: “Aç ne yemez, tok ne demez.” gibi Türk atasözleri örnek olarak verilmiştir.
  • Şiirler: Türk boylarının sözlü edebiyatından şiir örnekleri sunulmuştur.
  • Deyimler: Türkçe deyimler ve anlamları açıklanmıştır.

Eserin Günümüze Ulaşması

  • Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün bilinen tek yazma nüshası, İstanbul’da Millet Kütüphanesi‘nde bulunmaktadır.
  • Eser, 1917 yılında Ali Emiri Efendi tarafından keşfedilmiş ve Türk kültür tarihi için büyük bir kazanım olmuştur.

Dîvânu Lugâti’t-Türk, Türk dilinin, kültürünün ve tarihinin en önemli kaynaklarından biridir. Kaşgarlı Mahmud, bu eserle Türkçenin zenginliğini ve sistemli yapısını ortaya koymuş, Türk kültürünü gelecek nesillere aktarmıştır. Eser, günümüzde de Türk dili ve kültürü üzerine çalışanlar için temel bir başvuru kaynağıdır.


DİVAN-I LUGATİ’T TÜRK BULUNUŞ HİKAYESİ

“Meşrutiyet’in ilk yıllarında (1910-1911) Sahaflar’da kitapçı Burhan Efendi’ye bir kitap gelmiştir. Kitabı getiren, eski maliye nazırlarından Vanizade Nazif Paşa’nın akrabası bir kadındır. Kitapçı, yapıtı satmak üzere dönemin Eğitim Bakanlığı’na başvurur. Bakanlık istenen otuz sarı lirayı çok görerek almaz. Bunun üzerine kitapçı onu Ali Emiri Efendi’ye gösterir. Ali Emiri Efendi kitabın değerini hemen anlar, otuz sarı lirayı bastırır. Burhan Efendi’ye de aracılığından ötürü üç lira verir.

Bu, bir ikinci örneği bulunmayan Divan-ı Lügati’t-Türk’tür. Emiri Efendi onu ele geçirdiği için sadrazamlıkla sevindirilmiş gibi olmuştur. Artık herkese kitabın öneminden söz ediyor, ama onu kimseye göstermeye yanaşmıyordur. Kitabı bir kez görmek isteyenlere de, ona bir şey olur korkusuyla olumsuz bir karşılık verir. Sonunda, Sadrazam Talat Paşa’nın işe karışmasıyla buna evetlik gösterirse de basım işlerine Kilisli’nin bakmasını önkoşul olarak ileri sürer.

Şu bir düşüncedir ki, bu kitap Ali Emiri Efendi’den başka birisinin eline geçseydi, bugün belki kitaplıklarımız Divan-ı Lügati’t-Türk’ten yoksun kalacaktı.

Ali Emiri Efendi su katılmamış bir kitap kurdudur. Bütün yaşamı boyunca kitap toplamıştır. Parasıyla elde edemediği kitapları bin bir rica ile bin bir yalvarmayla ödünç olarak alır, onları el yazısıyla kopya ettirdikten sonra geri verir. Yaşamının sonlarına doğru Millet Kütüphanesi’ne armağan ettiği on dört bin kitabın içinde 721 tanesi bu el yazması kitaplardır.

Ali Emiri Efendi o tek yazma Divan-ı Lügati’t-Türk’ü Macar Bilim Akademisi’ne satmaya yanaşmaz. Oysa akademi bu iş için hazrete tam on bin sarı altın önermiştir. Türklük dünyasına yeni ufuklar açacak kitabın öyküsü böyle bir rastlantıya dayanır.

Shares:
1 Yorum
  • […] 20Mar2025 Edebiyat Dîvânu Lugâti’t-Türk: Türk Dilinin İlk Sözlüğü Biyografi Kaşgarlı Mahmud Edebiyat İlk Edebi Eser: Kutadgu Bilig Biyografi […]

    Reply

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir