Kasımpaşa Mevlevihanesi, 99 yıllık bir aradan sonra tekrar ziyaretçilere kapılarını açtı. Turizm ve Kültür Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından özgün mimarisine sadık kalınarak restore edilen bu tarihi yapı, artık tasavvuf, eğitim ve sanat alanlarında etkinliklere ev sahipliği yapacak.
Kasımpaşa Mevlevihanesi, 300 yıl boyunca kesintisiz faaliyet göstermiş ve şimdi Turizm ve Kültür Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından sahip olunan bir tarihi yapıdır. İnsan ve İhsan Vakfı’nın liderliğinde, 99 yıl aradan sonra yapılan törenle tekrar hizmete açıldı.
Saat 12.00’de gerçekleşen törene, İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, eski Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, İnsan ve İhsan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Fatih Çıtlak ve diğer üyelerin yanı sıra çeşitli davetliler katıldı.
Sema Gösterisi Yapıldı
Sema gösterisi için semahaneye post serildikten sonra, açılış konuşmasını İnsan ve İhsan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Fatih Çıtlak yaptı.
Kasımpaşa güzel insanlar yetiştirmiştir. Burası maalesef pek kıymetli bilinememiş yapılardandır. Ben çocukluğumdan hatırlıyorum. Burada çok muhabbetli, güzel bir katılım görüyoruz. Almanya’dan, Balkanlardan, Türkiye’nin dört bir tarafından gelenler var. Tam da ümit ettiğimiz gibi aynı muhabbeti isteyen herkes burada. Bir mevlevihanede mevlevi ayini olması demek ‘Biz her şeyimizi tamamladık, biz burada insan yetiştiriyoruz, hatta bunu size gösterecek şekilde vitrinini de yaptık’ demektir. Bizler buranın inşaatında şu mahalledeki çocuklarla tek tek konuştuk. ‘Burası sizin yerinizdir’ dedik. Evliya Çelebi’nin rüyasını tabir ettirdiği ocak burasıdır. Bizim de buradan dünyaya söyleyeceğiniz şeyler olacak.
Konuşmaların ardından niyaz ilahisi eşliğinde sema gösterisi gerçekleştirildi ve dualar edildikten sonra tanıtım gezisi yapıldı.
400 yıllık Mevlevihane
İstanbul’da açılan 3. mevlevihane olma özelliğini taşıyan Kasımpaşa Mevlevihanesi, 1620’li yıllarda Fırıncızâde Şeyh Sırrı Abdi Dede’nin gayretleriyle inşa edilmiştir. İlk kez 1731 yılında kapsamlı bir tamirat geçirmiştir ve daha sonra III. Selim’in 1796’da, II. Mahmud’un ise 1835’te himayesi altında tekrar inşa edilmiştir. 1925 yılına kadar üç yüz yıl boyunca faaliyet gösteren bu tarihi mekân, İstanbul’un kültürel mirasına önemli bir katkı sunmaktadır.
