20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı, büyük törenlerle anılacak.

Osmanlı Devleti, 1878’de Rusya ile yaptığı savaştan yenilgiyle ayrılmasının ardından Kıbrıs Adası’nı yardım karşılığı İngiltere’ye kiralamak zorunda kaldı. Bu stratejik adanın kontrolü, 5 Kasım 1914’te İngiltere tarafından tamamen ilhak edilmesiyle tamamen değişti. 1923’te imzalanan Lozan Anlaşması ile Kıbrıs, resmen İngiltere’ye bırakıldı ve adadaki Osmanlı dönemi sona erdi.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılı

Kıbrıslı Rumlar, 1821’den beri süregelen “Enosis” hayallerini, yani Kıbrıs’ın ve Anadolu’nun batı yakasının Yunanistan’a bağlanmasını hedefleyen ideallerini İngiltere yönetiminde daha da belirgin hale getirdi. Bu dönemde, Kıbrıslı Rumlar, Yunanistan’ın da desteğiyle Enosis planlarını açıkça ilan etmeye başladı. İngiliz yönetimi altında, Kıbrıslı Rumlar, Enosis hedeflerine ulaşmak için çeşitli yollar denedi, ancak diplomatik yollardan adanın tamamını ele geçiremeyeceklerini anladıklarında daha radikal bir yol seçtiler.

Bu radikal yol, 1955 yılında kurulan EOKA (Ethniki Organosis Kyprion Agoniston) adlı terör örgütü aracılığıyla gerçekleşti. EOKA, Kıbrıs’ta silahlı eylemler başlatarak İngiliz yönetimine ve Kıbrıslı Türklere karşı şiddet uyguladı. Bu terör örgütü, Kıbrıs’ta büyük bir kaos ve korku ortamı yarattı, ve Enosis hayallerini gerçekleştirmek için her türlü yolu denemeye hazır olduklarını gösterdi.

EOKA’nın şiddet eylemleri, adada derin yaralar açtı ve Kıbrıs sorununu uluslararası bir mesele haline getirdi. Bu süreç, Kıbrıs’ta Türk ve Rum toplumları arasında derin bir kutuplaşmaya neden oldu ve adanın geleceğini şekillendiren önemli bir dönemeç oldu. Kıbrıs sorunu, bu tarihten itibaren uluslararası diplomasinin ve barış görüşmelerinin merkezinde yer aldı.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılı

1 Nisan 1955’te kanlı eylemlerine başlayan ve “Enosis”e karşı olan herkesi düşman ilan eden EOKA örgütü, 1958 yılının sonuna kadar 400 Rum, 109 Türk ve 100 İngiliz’in hayatını kaybetmesine neden oldu. Örgütün saldırıları nedeniyle 33 Türk köyü boşaltıldı, birçok Kıbrıslı Türk göç etmek zorunda kaldı.

Bu saldırılar karşısında Kıbrıslı Türkler de kendi direniş teşkilatlarını kurarak savunmaya geçti. 1958’de bu direniş güçleri, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adı altında birleşti.

Adadaki kaos ortamı, 11 Şubat 1959’da imzalanan Zürih ve Londra Antlaşmaları’na kadar sürdü. Bu antlaşmalar sonucunda İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasına karar verildi.

1960 Anayasası ile Kıbrıs Türk toplumuna verilen haklar, 1963’te Rum tarafının tek taraflı kararıyla ortadan kaldırıldı ve bu tarihten itibaren Kıbrıslı Türklere karşı silahlı saldırılar yeniden başladı.

EOKA’nın, Lefkoşa’nın Tahtakale semtinde 20 Aralık 1963 gecesi Kıbrıs Türkü Zeki Halil ve Cemaliye Emirali’nin otomobillerine ateş açarak şehit etmesiyle başlayan “Kanlı Noel” saldırılarında, 364 Kıbrıslı Türk hayatını kaybetti. Bu saldırılar sonucunda 103 Türk köyü boşaltıldı ve yaklaşık 25 bin kişi evlerinden oldu, büyük bir insani kriz yaşandı.

24 Aralık 1963’te Rum çeteleri, Lefkoşa’nın Kumsal bölgesinde saldırılarına devam ederken, Kıbrıs Türk Alayı’nda doktor olan Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi Mürüvvet İlhan ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan banyo küvetinde öldürülmüş halde bulundu. Bu korkunç olay, tarihe “Kumsal Katliamı” veya “Banyo Katliamı” olarak geçti.

5 Ağustos 1964’te Rum ve Yunan birlikleri, Erenköy bölgesindeki Kıbrıs Türk halkına karşı büyük bir saldırı başlattı. Yunan uçaklarının Erenköy bölgesini bombalaması sonucu birçok Türk şehit edildi, bölgedeki direniş büyük kayıplar verdi.

Türkiye, bu durum üzerine sınırlı bir hava harekatı düzenleyerek Kıbrıs Türk halkına yönelik toplu katliamı önledi ve Rum birliklerini bozguna uğrattı.

8 Ağustos 1964’te, uçağı düşürülen Türk pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, sağ olarak Rumlara esir düştü. Ancak, daha sonra maruz kaldığı işkenceler sonucunda şehit oldu.

Türkiye, 20 Temmuz 1974’te garantör devlet olarak müdahale hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekatı’nı başlattı ve Türk Silahlı Kuvvetleri adaya çıktı.

Birleşmiş Milletler’in çağrısı üzerine, 22 Temmuz 1974’te ateşkes sağlanarak çatışmalar durdu.

Kıbrıs’taki taraflar arasında 25 Temmuz 1974’te “Cenevre Görüşmeleri” başladı. Ancak, Yunanistan ve Rum tarafının istekleri kabul etmemesi ve adadaki Türk halkına yönelik katliam yapma olasılığı, ikinci harekatı zorunlu hale getirdi.

Bu kapsamda, “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla 14 Ağustos 1974’te başlatılan “İkinci Kıbrıs Barış Harekatı” ile adaya barış ve huzur getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri, harekat sırasında 498 Mehmetçik ve 786 Kıbrıslı mücahidi şehit verdi.

Anadolu Ajansı (AA), Kıbrıs Barış Harekatı’nın her anını takip edip ayrıntılarıyla haberleştirdi ve harekatın başladığını dünyaya ilk duyuran kurum oldu. 20 Temmuz 1974 günü saat 06.00’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekatı başlatmasını, AA saat 06.10’da abonelerine “Başbakan açıkladı: Kıbrıs’tayız” flaşıyla duyurdu.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir