Anadolu Selçuklu Devleti, 1075 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından İznik’in fethiyle kurulan ve 1318 yılına kadar süren bir Türk-İslam devletidir. Osmanlı İmparatorluğu gibi kuruluş, yükseliş, gerileme ve çöküş dönemleri yaşayan bu devlet, tarih sahnesinden silinmeden önce Anadolu’ya birçok önemli eser bırakmıştır. Bu blog yazısında, Anadolu Selçuklu Devleti’nden günümüze ulaşan 10 muhteşem tarihi eseri keşfedeceğiz.
1. Divriği Ulu Camii – Sivas
1228 yılında inşasına başlanan ve 1243’te tamamlanan Divriği Ulu Camii, içerisinde cami, türbe ve darüşşifa bulunduran benzersiz bir yapıdır. On binlerce motifin birbirini tekrarlamaması, taş işçiliğinin en nadide örneklerinden biri olarak kabul edilmesini sağlar. Evliya Çelebi, bu eseri “methinde diller kısır, kalem kırıktır” diyerek övmüştür. 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan cami, bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın koruması altındadır.
2. Sultan Han – Aksaray
1229 yılında I. Alaeddin Keykubat tarafından inşa edilen Sultan Han, Anadolu kervansaraylarının en büyüğü ve en gösterişlisi olarak bilinir. Düz bir arazi üzerine kale görünümünde inşa edilen yapı, başlangıçta askeri üs olarak kullanılmış, daha sonra köylülerin taş ocağı haline gelmiştir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiş olan Sultan Han, 1959-1968 yılları arasında restore edilerek müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.
3. Karatay Medresesi – Konya
1251-1252 yılları arasında Selçuklu veziri Celaleddin Karatay tarafından inşa ettirilen Karatay Medresesi, dönemin önemli alimleri Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Şems-i Tebrizi’nin katıldığı büyük bir törenle açılmıştır. Kapalı avlulu, tek eyvanlı ve tek katlı bu medresede, taç kapısında 28 hadis-i şerif yer alır. 1954 yılında restore edilen yapı, günümüzde Çini Eserler Müzesi olarak kullanılmaktadır.
4. Alanya Kalesi – Antalya
Denizden 250 metre yükseklikte bulunan Alanya Kalesi, görkemli kapıları ve 400’e yakın sarnıcı ile dikkat çeker. Sultan I. Alaeddin Keykubat tarafından savunmasının güçlendirildiği bilinen kale, idari ve askeri örgütlenmenin merkezi olarak kullanılmıştır. Bu yapı, bugün bir açık hava müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
5. Burmalı Minare Camii – Amasya
1242 yılında Selçuklu veziri Necmettin Feruh ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından yaptırılan Burmalı Minare Camii, adını yivli yeni minaresinden alır. Deprem ve yangınlarda hasar gören eski minaresinin yerine yapılan bu yeni minare, taş işçiliği ile dikkat çeker. Bu cami, Selçuklu dönemi mimarisinin önemli örneklerinden biridir.
6. Alaeddin Camii – Konya
Selçuklu sultanı I. Rukneddin Mesut döneminde yapımına başlanan ve I. Alaeddin Keykubat döneminde 1221 yılında tamamlanan Alaeddin Camii, İslam mimarisi tarzında inşa edilmiştir. Abanoz ağacından yapılmış minberi, Selçuklu işlemeciliğinin şaheserlerindendir. Caminin avlusunda birçok Selçuklu sultanının mezarlarının bulunduğu türbe yer alır.
7. Çifte Minareli Medrese – Erzurum
Hatuniye Medresesi olarak da bilinen Çifte Minareli Medrese, I. Alaeddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlılardan Padişah Hatun tarafından yaptırılmıştır. İki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu olan medrese, Selçuklu taş süslemesindeki estetik anlayışın muazzam örneklerini sunar. Günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.
8. Sahip Ata Külliyesi – Konya
1238 yılında Selçuklu veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından inşa ettirilen Sahip Ata Külliyesi, türbe, hankah ve çifte hamamı ile dikkat çeker. Külliyenin mimarı, kitabesinde yazdığı üzere Kölük b. Abdullah’tır. 2007 yılında restore edilen külliye, günümüze kadar pek çok eklemelerle ulaşmıştır.
9. Gevher Nesibe Hatun Darüşşifası – Kayseri
II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1205-1206 yılları arasında kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine inşa ettirilen bu yapı, İslami döneme ait en eski hastane olarak kabul edilir. Burada tıp eğitimi verilmiş ve dönemin önemli eserleri okutulmuştur. Günümüzde Erciyes Üniversitesi Tıp Tarihi Müzesi olarak hizmet vermektedir.
10. Gök Medrese – Sivas
1271 yılında III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde inşa edilen Gök Medrese, mermer taş kapısı ve ışık-gölge oyunlarıyla zengin bir görünüm sunar. Açık avlulu, dört eyvanlı ve iki katlı olan bu yapı, dini ilimler üzerine ders vermek amacıyla kullanılmış ve 1926 yılında müzeye dönüştürülmüştür.
Anadolu Selçuklu Devleti’nden miras kalan bu eserler, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan muhteşem bir kültürel mirası temsil eder. Bu yapılar, sadece dönemin estetik ve mimari anlayışını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda Anadolu’nun zengin tarihine ışık tutar. Her biri, ziyaretçilerine geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunan bu eserler, mutlaka görülmesi gereken tarihi hazineler arasında yer alır.
[…] Ulu Cami ve Darüşşifası Biyografi Cahit Sıtkı Tarancı Selçuklu Tarihi Anadolu Selçuklu Devleti’nden Kalan 10 Muhteşem Eser Edebiyat Edebiyatın Geleceği: Dijitalleşme ve Teknolojinin Rolü Edebiyat […]
[…] Minare Camii Amasya’nın merkezinde, Anadolu Selçuklu eserinden biridir. II. Gıyâseddin Keyhüsrev döneminde vezir Ferruh b. Selçuk tarafından 1237 yılında […]
[…] yakınında yer alır. Sahip Ata Camii, çifte hamam, türbe ve hangahtan oluşan kompleks, Selçuklu döneminin önemli eserlerinden biridir ve günümüze kadar önemli ölçüde restore edilerek […]